Vız Gelmek Ne Demek ?

Sevval

New member
Vız Gelmek: Toplumsal Bir Yansıma mı, Yoksa Kolaycı Bir Savunma mı?

Giriş: Sadece Bir Kelime mi?

“Vız gelmek” deyimi, son yıllarda adeta popüler bir savunma mekanizmasına dönüşmüş durumda. Birçok kişi bu terimi gündelik hayatında, özellikle zorlayıcı durumlar karşısında rahatlatıcı bir ifade olarak kullanıyor. Ancak bu kelimeyi duyduğumda bir türlü rahatsız oluyorum. “Vız gelmek” demek, tüm karmaşıklıkları ve zorlukları yok saymak mı? Ya da gerçekten bu kadar basit mi her şeyi geçiştirmek? Bunu tartışmaya açıyorum. Forumda bu konuda farklı bakış açılarını duymak isterim; belki de hala gözden kaçırdığım çok şey vardır.

Vız Gelmek: Nedir Bu Kavram?

Türkçe’de sıkça kullanılan “vız gelmek” ifadesi, genellikle bir şeyin, olayın veya durumun, kişiye etki etmediğini belirtmek için kullanılır. Bu kelime çoğunlukla, kişinin bir olaya karşı kayıtsızlığını ya da olayın getirdiği stresi, zorluğu görmezden gelmesini ima eder. Bununla birlikte, ‘vız gelmek’ aslında toplumsal normları ve bireysel direnci de sorgulayan bir kavramdır. Birçok insan, bazen karşılaştığı engelleri aşmak yerine, onları yok sayarak rahatlamayı tercih eder. Bu yaklaşım kısa vadede cazip gözükse de, uzun vadede ne kadar sağlıklı olduğu tartışmalıdır.

Kadınlar ve Erkekler: Duygusal mı, Stratejik mi?

Toplumda genellikle kadınlar ve erkekler arasında belli başlı davranış farkları olduğu söylenir. Bu farklar, kriz anlarında nasıl tepki verdiklerinde de kendini gösterir. Erkekler, çoğu zaman stratejik bir yaklaşım sergileyerek problemlere çözüm odaklı bakar ve onları aşmak için somut adımlar atmaya çalışır. Kadınlar ise genellikle empatik ve insan odaklı bir yaklaşımı tercih ederler. Bu ikilik, “vız gelmek” kavramına farklı şekillerde yansıyabilir.

Erkekler, çoğu zaman “vız gelmek” ifadesini daha çok, olayların etkisiz olduğunu iddia ederek, zihinsel olarak bu durumu geçiştirme aracı olarak kullanabilirler. Bir problemle karşılaştıklarında, doğrudan çözüm yolları aramak yerine, bu tür ifadelerle içsel bir rahatlama yaratmayı tercih edebilirler. Örneğin, "Olsun, vız gelir; önemli olan çözüm." gibi bir yaklaşım, sorunları görmezden gelmeye çalışma stratejisi olabilir.

Kadınlar ise bu kavramı, genellikle bir tür duygusal rahatlama aracı olarak kullanır. Eğer bir ilişki veya sosyal bir durum onları üzüyor ya da stres yaratıyorsa, “vız gelmek” diyerek, durumu biraz daha hafife alabilirler. Kadınlar için “vız gelmek” bir savunma mekanizması olabilir, çünkü empatik bir yapıya sahip olduklarından, dış dünyadan gelen olumsuzlukları daha derinden hissedebilirler. Bu nedenle, olayı küçümsemek veya üstesinden gelmek için “vız gelmek” gibi bir ifade kullanmak, bir tür duygusal kaçış olabilir.

Zayıf Yönler ve Tartışmalı Noktalar

Bana sorarsanız, “vız gelmek” sadece kısa vadeli bir rahatlama sağlayabilir ve uzun vadede hiçbir şey çözmez. İnsanlar, genellikle zor bir durumla karşılaştığında bu kelimeyi kullanarak, kendilerini geçici olarak rahatlattıklarını düşünebilirler. Ancak bu ifade, bireyin gerçekte karşılaştığı problemle yüzleşmekten kaçtığını gösterir. Kısa vadede, bu yaklaşım kişinin ruh halini iyileştirebilir, ancak sonuçta biriken sorunlar hala çözülmemiş kalır.

Bir diğer eleştiri noktası ise “vız gelmek” kelimesinin, bireyin kişisel gelişimine engel olmasıdır. Toplum olarak, zorlayıcı durumlarla nasıl başa çıkacağımızı ve hangi stratejilerle ilerleyeceğimizi öğrenmemiz gerekir. Her şeye kayıtsız kalmak, aslında bize problem çözme becerilerini kazandırmaz. Aksine, bu yaklaşım, kişiyi daha az çözüm odaklı hale getirebilir. Her ne kadar rahatlatıcı olsa da, “vız gelmek” ifadesinin, toplumsal sorumluluklarımızı ve kişisel hedeflerimizi küçümseyen bir anlam taşımadığını iddia etmek zor.

Provokatif Sorular: Forumda Tartışmaya Açılacak Noktalar

Bu noktada, forumdaki arkadaşlarımıza birkaç provokatif soru sormak istiyorum. “Vız gelmek” gerçekten bir tür kaçış mıdır? Eğer öyleyse, bu kaçışı her zaman bir “savunma” olarak mı görmeliyiz? Bir problemin ya da durumun büyüklüğünü küçümsemek yerine ona çözüm odaklı yaklaşmak, toplum olarak daha sağlıklı bir yol olmaz mıydı? Ayrıca, kişisel gelişim açısından bakıldığında, bu tür rahatlatıcı ifadeler sürekli kullanıldığında, bir insanın potansiyelini keşfetmesine engel olabilir mi?

Ve belki de daha önemli bir soru: Gerçekten, hayatta bazen bir şeylere kayıtsız kalmak, her şeyin üstesinden gelmekten daha iyi bir strateji olabilir mi? Bazı durumlar için ‘vız gelmek’ gerçekten de bir tür başa çıkma mekanizması mı, yoksa toplumsal baskılardan kaçmak için basit bir mazeret mi?

Sonuç: Bir Yol Ayrımı mı, Yoksa Geçiştirici Bir Terim mi?

“Vız gelmek” kelimesi, sadece bir deyim olmanın ötesinde, bireylerin ve toplumların stresle, zorluklarla ve karmaşık durumlarla nasıl başa çıktığını simgeliyor. Bu kelimenin arkasındaki psikolojik derinlikler, kişisel bakış açılarına göre değişebilir. Erkeklerin stratejik yaklaşımı ve kadınların empatik yaklaşımı arasında bir denge bulmak, belki de “vız gelmek” terimini anlamamıza yardımcı olabilir. Ancak her ne olursa olsun, bu tür ifadelerin günlük yaşamımızda daha sık kullanılmasının, problem çözme becerilerimizi zayıflatıp zayıflatmadığını sorgulamak gerek.