Sevval
New member
Karı Koca Aynı Birimde Çalışabilir mi? Ofisin En Tatlı Kriz Alanı!
Selam forumdaşlar!
Bugün hepimizin bir noktada düşündüğü ama yüksek sesle dile getirmeye biraz çekindiği o meşhur konuyu masaya yatırıyorum: Karı koca aynı birimde çalışabilir mi?
Hazırsanız kahvenizi alın, çünkü bu yazı biraz mizah, biraz gerçeklik, biraz da evlilik terapisi kokacak!
Ben bu konuyu “aşkın kurumsal versiyonu” olarak görüyorum. Hani bazı ilişkiler evde “bulaşık sırası kimdeydi?” tartışmasıyla, bazısı ise “sunum dosyasını kim hazırlayacak?” kavgasıyla test edilir ya... İşte tam da o hat üzerinde yürüyoruz bugün!
---
Ofiste İki Kupa, Bir Kalemlik: Romantik mi, Riskli mi?
Karı koca aynı birimde çalıştığında, her sabah aynı arabayla işe gitmek “trafik çilesi” değil, “sessiz soğuk savaş” hâline dönüşebilir.
Bir düşünün:
Evdeki tartışma bitmemiş ama mesai saati başlamış. Kadın “mavi dosyayı getirir misin canım?” diyor ama “canım”ın tonu eksi 15 derece. Erkek ise “Tabii müdür hanım” diyerek ofis soğutma sistemine katkı sağlıyor.
Yine de itiraf etmek gerek: Aynı birimde çalışmak bazı çiftler için tam bir denge sanatı.
Erkek stratejik düşünür: “Bu hafta bütçe sunumu var, eşimle iyi geçinmeliyim.”
Kadın ilişkisel yaklaşır: “Bu hafta toplantı var, kocam stresli; akşam yemeğinde tatlı yapayım.”
Sonuç? Aynı birimde hem profesyonellik hem duygusallık zirvede!
Yani bir yandan “rapor nerede?” diye sorarken, diğer yandan “akşam menemen mi yapalım?” diye plan yapılabiliyor.
---
Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı: “Sorunu Gör, Çöz, Sessiz Kal!”
Erkeklerin çalışma hayatında geliştirdiği en büyük silah nedir biliyor musunuz? Stratejik sessizlik.
Aynı birimde karısıyla çalışan bir erkek, sabah toplantısında “Evet Ayşe Hanım, bu öneriniz mantıklı” derken içinden “evde bu öneriyle mutfağa karışmasın” diye dua eder.
Onlar için mesele nettir:
Problem varsa analiz edilir, çözüm planı çıkarılır, duygusal kısmı “ev moduna” bırakılır.
Yani ofiste “soğukkanlı profesyonel”, evde “duygusal eş” olma dengesini kurmak zorundadırlar.
Ama gelin görün ki bazen işler karışır:
— “Ahmet Bey, bu rapor neden gecikti?”
— “Çünkü dün gece bebek ağladı.”
— “Bebek kim?”
— “Departman sorumlusunun çocuğu, yani benimki.”
İşte o anda ofis bir anda sitcom setine dönüşür.
---
Kadınların Empatik Yaklaşımı: “Hem İş, Hem İlişki Yürütülür Canım!”
Kadınlar aynı birimde çalışmanın duygusal boyutunu ustalıkla yönetir.
Bir kadın, eşinin stresini yüz kaslarının milimetrik hareketlerinden anlar.
Toplantıda kocasının kaşının çatıldığını görür ve içinden der ki:
> “Aha, dün akşamki ‘çorba tuzlu olmuş’ lafını hâlâ unutmamış.”
Ama ne yapar? Profesyonelce davranır, sunuma devam eder.
Bir yandan da iç sesi şöyle der:
> “Tamam, toplantı bitsin, akşam yemeğinde pilavı fazla pişiririm; gönlü yumuşar.”
Kadınlar için aynı birimde çalışmak sadece iş değil, birlikte gelişim projesi gibidir.
Onlar için başarı, “sunumu bitirdik” kadar “akşam eve küs dönmedik” demektir.
---
Ofis Romantizminin Bitiş Saati: 17.01
Ofiste romantizm olur mu? Olur tabii, ama mesai 17.00’de biter, romantizm 17.01’de başlar!
Bir bakmışsınız, gün boyu birbirine “Sayın Yılmaz” diye hitap eden çift, çıkışta “canım, markete uğrayalım mı?” moduna geçiyor.
Ama tehlike büyük:
Ofisteki küçük bir laf eve taşındığında, orada 3 kat büyüyor.
“Toplantıda bana söz vermedin!” tartışması, “Hayatımda da bana alan bırakmıyorsun!” krizine dönüşebiliyor.
Yani, aynı birimde çalışmak demek sadece maaş bordrosunu değil, duygusal enerjiyi de birlikte yönetmek demek.
Bu yüzden bazı çiftler ofiste aşırı profesyonel, bazıları ise fazla doğal davranarak dengede kalmaya çalışıyor.
---
Ofis Dedikoduları: “Onlar Evliymiş, Aa Hiç Fark Etmedim!”
Karı koca aynı birimde çalışınca ofisteki üçüncü şahıslar için de malzeme bitmez.
“Duydun mu? Ali Bey ile Elif Hanım evliymiş!”
“Yok artık! Ben onları kuzen sanıyordum!”
İşin komiği, bazı çiftler bu durumu avantaja çeviriyor.
— “Ben sunumu yapayım, sen notları al.”
— “Ben kahveyi getiririm, sen toplantıyı toparla.”
— “Ben seni patrona överim, sen beni müdüre.”
Sonra maaş artışı açıklanınca ikisi de şaşırıyor:
> “Yahu hangimizi kastettiler acaba?”
---
Forumdaşlara Soruyorum: Siz Aynı Birimde Eşinizle Çalışır mıydınız?
Şimdi top sizde sevgili forumdaşlar!
Karı koca aynı birimde çalışabilir mi sizce?
Yoksa bu durum “bir elmanın iki yarısı” olmaktan ziyade “iki elmanın aynı sepette ezilmesi” mi olur?
Kim bilir, belki sizden biri gerçekten bu deneyimi yaşamıştır.
Belki birlikte aynı masada oturmuş, aynı projeyi savunmuş, sonra da aynı sofrada yemeği paylaşmıştır.
Yoksa siz “ben evde bile ayrı odadayım, işte mi yan yana olacağım?” diyenlerden misiniz?
Yorumlarda itiraflarınızı, anılarınızı, minik trajikomik ofis hikâyelerinizi bekliyorum.
---
Sonuç: Aşkın Mesaisi Bitmez
Karı koca aynı birimde çalışabilir mi?
Elbette çalışabilir — ama başarı oranı, Excel formüllerinden çok duygusal zekâya bağlı.
Bir taraf mantığı, diğer taraf kalbi koruyabilirse, o ofis sadece bir işyeri değil, bir yaşam atölyesi olur.
Ama dikkat! Aynı birimde aşk yaşamak, hem romantik hem profesyonel kaslarınızı aynı anda çalıştırır.
Yani sevgili forumdaşlar, bu konunun kuralı basit:
> “Ofiste takım olun, evde birbirinizin kahramanı.”
Peki siz olsanız ne yapardınız?
Aynı birimde eşinizle çalışır mıydınız, yoksa “birimiz pazartesi, birimiz cuma gelsin” mi derdiniz?
Hadi bakalım, bu başlık biraz eğlence, biraz fikir, bolca kahkaha getirsin!
Selam forumdaşlar!
Bugün hepimizin bir noktada düşündüğü ama yüksek sesle dile getirmeye biraz çekindiği o meşhur konuyu masaya yatırıyorum: Karı koca aynı birimde çalışabilir mi?
Hazırsanız kahvenizi alın, çünkü bu yazı biraz mizah, biraz gerçeklik, biraz da evlilik terapisi kokacak!
Ben bu konuyu “aşkın kurumsal versiyonu” olarak görüyorum. Hani bazı ilişkiler evde “bulaşık sırası kimdeydi?” tartışmasıyla, bazısı ise “sunum dosyasını kim hazırlayacak?” kavgasıyla test edilir ya... İşte tam da o hat üzerinde yürüyoruz bugün!
---
Ofiste İki Kupa, Bir Kalemlik: Romantik mi, Riskli mi?
Karı koca aynı birimde çalıştığında, her sabah aynı arabayla işe gitmek “trafik çilesi” değil, “sessiz soğuk savaş” hâline dönüşebilir.
Bir düşünün:
Evdeki tartışma bitmemiş ama mesai saati başlamış. Kadın “mavi dosyayı getirir misin canım?” diyor ama “canım”ın tonu eksi 15 derece. Erkek ise “Tabii müdür hanım” diyerek ofis soğutma sistemine katkı sağlıyor.
Yine de itiraf etmek gerek: Aynı birimde çalışmak bazı çiftler için tam bir denge sanatı.
Erkek stratejik düşünür: “Bu hafta bütçe sunumu var, eşimle iyi geçinmeliyim.”
Kadın ilişkisel yaklaşır: “Bu hafta toplantı var, kocam stresli; akşam yemeğinde tatlı yapayım.”
Sonuç? Aynı birimde hem profesyonellik hem duygusallık zirvede!
Yani bir yandan “rapor nerede?” diye sorarken, diğer yandan “akşam menemen mi yapalım?” diye plan yapılabiliyor.
---
Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı: “Sorunu Gör, Çöz, Sessiz Kal!”
Erkeklerin çalışma hayatında geliştirdiği en büyük silah nedir biliyor musunuz? Stratejik sessizlik.
Aynı birimde karısıyla çalışan bir erkek, sabah toplantısında “Evet Ayşe Hanım, bu öneriniz mantıklı” derken içinden “evde bu öneriyle mutfağa karışmasın” diye dua eder.
Onlar için mesele nettir:
Problem varsa analiz edilir, çözüm planı çıkarılır, duygusal kısmı “ev moduna” bırakılır.
Yani ofiste “soğukkanlı profesyonel”, evde “duygusal eş” olma dengesini kurmak zorundadırlar.
Ama gelin görün ki bazen işler karışır:
— “Ahmet Bey, bu rapor neden gecikti?”
— “Çünkü dün gece bebek ağladı.”
— “Bebek kim?”
— “Departman sorumlusunun çocuğu, yani benimki.”
İşte o anda ofis bir anda sitcom setine dönüşür.
---
Kadınların Empatik Yaklaşımı: “Hem İş, Hem İlişki Yürütülür Canım!”
Kadınlar aynı birimde çalışmanın duygusal boyutunu ustalıkla yönetir.
Bir kadın, eşinin stresini yüz kaslarının milimetrik hareketlerinden anlar.
Toplantıda kocasının kaşının çatıldığını görür ve içinden der ki:
> “Aha, dün akşamki ‘çorba tuzlu olmuş’ lafını hâlâ unutmamış.”
Ama ne yapar? Profesyonelce davranır, sunuma devam eder.
Bir yandan da iç sesi şöyle der:
> “Tamam, toplantı bitsin, akşam yemeğinde pilavı fazla pişiririm; gönlü yumuşar.”
Kadınlar için aynı birimde çalışmak sadece iş değil, birlikte gelişim projesi gibidir.
Onlar için başarı, “sunumu bitirdik” kadar “akşam eve küs dönmedik” demektir.
---
Ofis Romantizminin Bitiş Saati: 17.01
Ofiste romantizm olur mu? Olur tabii, ama mesai 17.00’de biter, romantizm 17.01’de başlar!
Bir bakmışsınız, gün boyu birbirine “Sayın Yılmaz” diye hitap eden çift, çıkışta “canım, markete uğrayalım mı?” moduna geçiyor.
Ama tehlike büyük:
Ofisteki küçük bir laf eve taşındığında, orada 3 kat büyüyor.
“Toplantıda bana söz vermedin!” tartışması, “Hayatımda da bana alan bırakmıyorsun!” krizine dönüşebiliyor.
Yani, aynı birimde çalışmak demek sadece maaş bordrosunu değil, duygusal enerjiyi de birlikte yönetmek demek.
Bu yüzden bazı çiftler ofiste aşırı profesyonel, bazıları ise fazla doğal davranarak dengede kalmaya çalışıyor.
---
Ofis Dedikoduları: “Onlar Evliymiş, Aa Hiç Fark Etmedim!”
Karı koca aynı birimde çalışınca ofisteki üçüncü şahıslar için de malzeme bitmez.
“Duydun mu? Ali Bey ile Elif Hanım evliymiş!”
“Yok artık! Ben onları kuzen sanıyordum!”
İşin komiği, bazı çiftler bu durumu avantaja çeviriyor.
— “Ben sunumu yapayım, sen notları al.”
— “Ben kahveyi getiririm, sen toplantıyı toparla.”
— “Ben seni patrona överim, sen beni müdüre.”
Sonra maaş artışı açıklanınca ikisi de şaşırıyor:
> “Yahu hangimizi kastettiler acaba?”
---
Forumdaşlara Soruyorum: Siz Aynı Birimde Eşinizle Çalışır mıydınız?
Şimdi top sizde sevgili forumdaşlar!
Karı koca aynı birimde çalışabilir mi sizce?
Yoksa bu durum “bir elmanın iki yarısı” olmaktan ziyade “iki elmanın aynı sepette ezilmesi” mi olur?
Kim bilir, belki sizden biri gerçekten bu deneyimi yaşamıştır.
Belki birlikte aynı masada oturmuş, aynı projeyi savunmuş, sonra da aynı sofrada yemeği paylaşmıştır.
Yoksa siz “ben evde bile ayrı odadayım, işte mi yan yana olacağım?” diyenlerden misiniz?
Yorumlarda itiraflarınızı, anılarınızı, minik trajikomik ofis hikâyelerinizi bekliyorum.
---
Sonuç: Aşkın Mesaisi Bitmez
Karı koca aynı birimde çalışabilir mi?
Elbette çalışabilir — ama başarı oranı, Excel formüllerinden çok duygusal zekâya bağlı.
Bir taraf mantığı, diğer taraf kalbi koruyabilirse, o ofis sadece bir işyeri değil, bir yaşam atölyesi olur.
Ama dikkat! Aynı birimde aşk yaşamak, hem romantik hem profesyonel kaslarınızı aynı anda çalıştırır.
Yani sevgili forumdaşlar, bu konunun kuralı basit:
> “Ofiste takım olun, evde birbirinizin kahramanı.”
Peki siz olsanız ne yapardınız?
Aynı birimde eşinizle çalışır mıydınız, yoksa “birimiz pazartesi, birimiz cuma gelsin” mi derdiniz?
Hadi bakalım, bu başlık biraz eğlence, biraz fikir, bolca kahkaha getirsin!